31 Mayıs 2013 Cuma

Ellerde ve Ayaklarda Aşırı Terlemenin Nedenleri

Ellerde ve Ayaklarda Aşırı Terlemenin Nedenleri Nelerdir?

Vücudumuz ısısını sürekli aynı sıcaklıkta tutmaktadır. Bunu yaparken terbezlerine büyük görevler düşmektedir. Hem vücuttaki ısıyı düşürmek hem de vücudumuzda bulunana fazla suyu dışarı atmak için terleriz. Terleme, sinir sisteminin verdiği komutlarla başlatılan ve ter bezleri tarafından yerine getirilen, bizim irademiz dışında gelişen vücut açısından hayati önem teşkil eden bir faaliyettir. Bizim isteğimiz dışında gerçekleştiği için refleks bir davranıştır. Oldukça önemli bir olay olan terleme her bölgede aynı şiddette olmaz, kimi yerde aşırı yapılır ve kimi yerde az olursa bu kişiyi rahatsız edici durumlara yol açar. Bazı kimselerin bu sebeple ellerinin avuç içleri çok terler. Böyle olunca da yazın tokalaşmak, sevdiği insanla el ele tutuşmak, avucunda bir nesne tutmak gibi faaliyetler sorun olmaya başlar. Avucumuza alarak yemeye başladığımız bir avuç çekirdek bir bakmışız su içinde kalmıştır. Artık onu yiyemeyiz bile. Yine bazı insanların da ayakları çok terler. Yazın ayağın terleme yapması, ayağın kokmasına ve daha kötüsü ayakta mantar gibi hastalıklara sebep olabilir. Bu şekilde yalnızca terlemenin bir zararı yoktur. Sadece kişiyi rahatsız eder ve sosyal uyumunu bozabilir.

Bebek Sallanır Mı?

BEBEK UYUTMAK İÇİN SALLANIR MI?

Bebeği uyutmak için sallamak bebek açısından son derece zararlı bir davranıştır. Toplumumuzda bir çok anne bilinçsiz bir şekilde bebekleri uyutmak için sallarlar. Hatta sallamaya tepki alamadıkları zaman daha hızlı sallayarak bebeği uyutmaya çalışırlar. Bu bebeklere zarar veren bir davranıştır ve tıpta bundan etkilenen bebekler hasta kabul edilir. Bu hastalığa da "Sarsılmış Bebek Sendromu" denir. Bebeklerin kafaları vücutlarına oranla büyük olur ve boyun kasları da zayıftır. Bu şekilde bebeği sallamak vücuttan çok bebeğin başının sallanmasına neden olur. Bu da beyin kanamasına, beyin damarlarında ve sinirlerde yırtıklara, göz içlerinde kanamaya ve daha kötüsü ölüme bile neden olabilir. Sarsılmış Bebek Sendromu'na yakalanan hastaların ortalama %30'unun durumu ölümle sonuçlanmaktadır. Bunun dışında kalan bölümün de yaklaşık yarısında zeka geriliği, görme bozukluğu, nöbet geçirme, felçlik gibi çok önemli hastalıklar hasta da hayatının sonuna kadar kalabilmektedir. Sadece yaklaşık 3'te 1'lik kesim bu sendromu hafif olarak atlatabilmektedir.

Bebeklerin beyinlerinin henüz küçük, daha yumuşak ve beynin sarsıntı esnasında kafatası içerisinde daha fazla hareket edebildiğini unutmayalım. Bu şekilde sallayarak bebeğin beynini sarsmak bilmeden bebeğinizin hayatına mal olabilir.

Şizofreni Nasıl Bir Hastalıktır?

ŞİZOFRENİ NASIL BİR HASTALIK?

Şizofreni toplumda çok sık rastlanılan psikolojik bir rahatsızlıktır. Toplumun %1'i ni doğrudan ve %5'ini dolaylı olarak etkileyen bu hastalık ciddi bir sorundur. Doğrudan etkilenen hastanın kendisi ve dolaylı olarak etkilenen ise hastanın ailesi ve diğer yakınlarıdır. Şizofreni hastalığına yakalanan bir kişi gerçekte olmayan sesler duyar, gerçek olmayan görüntüler, kişiler görür. İşitsel ve görsel bu halusinasyonlarla hastalık kendisini belli eder. Bunların yanısıra hezeyan dediğimiz kişi de anormal düşüncelerin ortaya çıkmasıdır. Bu hastalığın ileri safhalarında hastalar kendi düşsel alemlerinde yaşamaya başlar, hayaller görüp sesler duyarlar. İçine kapanmaya başlayan, sosyal çevresinden ve arkadaşlarından kopan, kimseyle konuşmayan kişilerde şizofreni belirtileri görülüyor olabilir. Bu tür davranışları olmaya başlayan ve olan kişilerin mutlaka doktora götürülmesi gerekmektedir. İçine kapanıklığın zamanla geçeceğini düşünerek bir çok kişi yakınlarını doktora götürmezler fakat bu çok büyük ve geri dönülemez sonuçları olabilecek bir ihmaldir. Şizofreni hastaları gerçeği ve hayali ayırt etmekte zorlanır, olmayan şeyleri görürler.

Şizofreni, her yaş grubunda görülmekle birlikte daha çok ergenlik dönemindeki gençlerde görülen bir hastalıktır. Şizofreniye genetik açıdan yatkın insanlarda görülme sıklığı daha fazladır. Annede, baba da ya da akrabalarda bu hastalığa ait bir genin bulunması hastalığa yakalanma riskini arttırır.

Şizofreni hastaları geçmişte bazı toplumlarda çok büyük işkencelere maruz kalmış, içlerine şeytan girildiği ve benzeri düşüncelerle yakılarak, asılarak ve daha vahşi şekillerde öldürülmüşlerdir. Oysa şizofreni beyin hastalığıdır ve şizofreni hastalarına diğer hastalıklarda olduğu gibi ve hatta daha fazla şefkatle, ilgiyle yaklaşılmalıdır.

Hastane Pilavı


Üniversite yıllarımda yemekhanede en sevdiğim yemeklerden biriydi. "Hastane pilavı" diye geçiyordu ama yıllar sonra araştırayım bulup yapayım diye aradığımda literatürde:) böyle bir karşılığının olmadığını gördüm. Güzelim yemek yaratıcılıktan uzak, özensiz bir şekilde "arpa şehriye pilavı" diye geçiyor... 
Sonuç olarak neyse ki lezzet aynı ve eşim de kızım da bayılıyor. Geçen gün et yerine kavurma koymayı denedim harika oldu. 
Tarifi ise çok basit: 1 bardak şehriye kavrulur, 2 bardak su katılır; tuzu ve kavurması eklenir suyu çekene kadar pilav gibi pişirilip dinlendirildikten sonra servis yapılır.

30 Mayıs 2013 Perşembe

Çocuklarda Kalpte Üfürüm

ÇOCUKLARDA KALPTE ÜFÜRÜM NEDİR?

Kalpte üfürüm dolaşımdaki kanın kalbin içindeki hareketinin düzensiz oluşudur. Bunun meydana geliş sebebi kan dolaşımındaki herhangi bir engeldir. Kalpte delik olması, damar tıkanıklığı, kalp kapaklarından birinde darlık olması gibi durumlar kanın akışında düzensizlik yapacağından üfürüme neden olur. Çocuklarda üfürüm duyulması her zaman ciddi nedenlerden kaynaklı olmayabilir. Masum üfürüm dediğimiz üfürüm çeşidi, çocuklarda görülen ateşli hastalıklar sırasında ya da ortada hiçbir sebep görülmezken ortaya çıkabilmektedir. Düşük şiddette olur. 2 yaşından 8 yaşına kadar olan çocuklarda görülen üfürümlerin en az yarısı masum üfürümlerdir. Doktorların işitsel dinleme cihazı olan steteskopla alınan üfürümlerin masum olup olmadığı her zaman anlaşılamayabilir. Bu tür durumda çocuk hastalıkları uzmanı, çocuk kardiyoloji uzmanı tarafından daha gelişmiş cihazlarla değerlendirme isteyebilir.

İlgili aramalar: çocuklarda kalpte üfürüm nedir? kalpteki üfürüm neden olur?

Turner Sendromu Neden Olur?

Turner Sendromu Neden Olur?

Turner sendromu kadınlarda görülen bir rahatsızlıktır. Bu sendroma yaklaşık olarak 2000 kadından birinde rastlamaktayız. Tüm kromozomal hastalıklarda olduğu gibi Turner Sendromuna da ileri yaşta gebe kalan kadınlarda daha sık rastlanılmaktadır. Bu hastalığa neyin neden olduğu tam olarak bilinmemekle birlikte, ileri anne yaşının bir faktör olduğu bilinmektedir. Genetik hastalıklarda genellikle bir aile bireyinde bir hastalık varsa, o hastalığın ailenin gelecek diğer bireylerinde görülme riski bulunmaktadır. Fakat turner sendromu genetik bir hastalık olmasına karşılık tamamen rastlantısal bir durumdur. Bir ailenin bebeklerinden bir tanesinde turner sendromu olması diğerlerinde de olacağı ya da olma ihtimalinin fazla olacağı anlamına gelmez. Hastalığa neden olan şeyin rastlantısal bir dizilim bozukluğu olduğu düşünülür. Hastanın çevreden ya da başka etkenlerden ötürü bu hastalığı taşıdığı düşünülmez.

Turner Sendromu Nedir?

TURNER SENDROMU

Turner sendromu kadınlarda görülen genetik bir hastalıktır. Kadın cinsinde 46 kromozom vardır. Bu kromozomların 2 tanesi seks kromozomlarıdır. Bu seks kromozomları XX kromozomlarıdır. Turner sendromunda kadınlarda olması gereken bu XX kromozomları yerine sadece 1 adet X kromozomu vardır. Kromozom yapısının meydana getirdiği bir bozukluk olduğundan genetik hastalıklar sınıfına girmektedir. Seks kromozomlarına bağlı bir eksiklik söz konusu ise tüm hücrelerde bir X kromozomu eksik olacaktır. Fakat bazı durumlarda hücre bölünmesi esnasında da bir kromozom eksik gidebilir. Eksik giden hücreler çoğalırken de bir X kromozomu yeni oluşan hücrelerde eksik olacaktır. Böyle bir çoğalma sonucu vücuttaki bir kısım hücrelerde 2X kromozomu varken bir kısmında ise 1X kromozomu olacaktır. Bu ortaya çıkan ikili tabloya mozaik formu diyoruz. Mozaik formlarda hastalığın şiddeti X kromozomunun 1 tanesi eksik olan hücrelerin sayısının fazlalığına göre artacaktır.

İlgili aramalar: turner sendromu nedir? turner sendromu neden olur?

Şiddete Beyaz İsyan!



Ayrıntıları burada

29 Mayıs 2013 Çarşamba

Tükenmişlik Sendromu Neden Olur?

Tükenmişlik Sendromu Neden Olur?

Tükenmişlik Sendromu diğer adıyla Burnout Sendromu genel olarak çalışan insanlarda görülen bir rahatsızlıktır. Genelde ortaya çıkma nedeni kişinin iş yerinden beklediği ya da iş yeriyle alakalı kendinden beklediği beklentilerini karşılayamamasıdır. Bilhassa hizmet sektöründe görülen tükenmişlik sendromu, kişinin; amirleri tarafından takdir edilmemesi, monoton bir çalışma hayatı sürmesi, kendini işine verememesi, işini sevmeyerek ya da zorunda olduğu için yapması, kapasitesinin altında işlerde çalıştırılması, işinin maddi anlamda karşılığını alamaması, kendisine karşı iş yerinde olumsuz davranışlar sergilenmesi, özel hayatında işini etkileyecek büyük olumsuz gelişmeler olması, yakalanılan bazı hastalıklar gibi çok farklı nedenlerden kaynaklanabilir. Tükenmişlik sendromu çalışma hayatında tanımlanmış diğer bazı psikolojik rahatsızlıklarla ve depresyon gibi rahatsızlıklarla çok kolay karıştırılabilir. Bu nedenle bir uzmana görünerek sorunun tam olarak ne olduğunun iyi anlaşılması gerekir. Zira yukarı da bahsettiğimiz nedenler bazı hastalıkların ortak belirtileri olarak da görülebilir.

İlgili aramalar: tükenmişlik sendromu neden olur? tükenmişlik sendromunun nedenleri nelerdir?

Kanser İlaçları (Sitotoksik İlaç Nedir?)

Kanser İlaçları (Sitotoksik İlaçlar)

Çoğalmakta olan kanserli hücrelere zarar veren veya onları öldüren ilaçlardır. Bunlar kanser tedavisinde, ayrıca da BAĞIŞIKLIĞI BASKI ALTINA ALAN İLAÇLAR olarak kullanılır. Bu ilaçlar tablet şeklinde, enjeksiyon yoluyla ya da damardan verilebilir ve farklı etki mekanizmalarına sahip birkaç ilaç birlikte kullanılabilir.

Kanser İlaçlarının Olası Yan Etkileri

Bulantı, kusma, saç dökülmesi kanser ilaçlarının neden olduğu bazı yan etkilerdir.

Çocuklarda kullanılacak kanser ilacı dozları

Bu ilaçlar, öncelikle lösemi olmak üzere çocuklardaki bazı belirli kanserlerin tedavisinde kullanılmaktadır. Bu güçlü ilaçların, yakın bir uzman gözetimi altında kullanılması şarttır. Hastalara en fazla etkiyi en düşük oranda yan etkiyle sağlayacak dozlar verilmelidir.

Dikkat

Bu ilaçlar kanser hücreleri kadar sağlıklı hücreleri de etkilediklerinden zararlı yan etkiler söz konusu olabilir. Örneğin kemik iliği zarar görebilir ve kan hücrelerinin yapılması görevinde aksama meydana gelebilir. Bu durumda kansızlık gelişir, hasta enfeksiyonlara daha kolay yakalanır ve kanamalar görülebilir. Bu nedenle sık sık kan sayımı yapılmalıdır.

İlgili aramalar: sitotoksik nedir? sitotoksik ilaç ne demektir?

Çocuk Diş Hekimliği


winnie dostum ve kitaplarım


O tüylü ve tombul o, sever herkes onu...







Bu kitabın 3-4 yaşını beğenip bunu da aldık, yaş grubu küçük bizimkine göre ama oyunları çok da farkı hissettirmiyor.


Yol bulma oyunlarına bayılıyoruz


Boyama kısmı pek ilgi çekici olmasa da eşleştirmeli resimleri de seviyoruz



Hele fark bulmaca en sevdiklerimizden


Çizme ve yazma işlerini de pek sevmeyip hemen "yoluldum" oluyor.


İtiraf edeyim ilk aldığım esnada çıkartması en bol kitap diye tercih etmiştim. Ama her akşam yatmadan dişini fırçalayıp bir çıkartma kazanacaktı... 


Az-çok kavramı


Eşya eşleştirme


İçinde küçük hikayeler de var


Büyük-küçük kavramı


İçinde-dışında 


Gündüz-gece



Sıradakini bulmaca...

Şiddetle tavsiye ediyoruz güzel kitap!

28 Mayıs 2013 Salı

Spiral Çıkarıldıktan Ne Kadar Sonra Hamile Kalınır?

SPİRAL ÇIKARILDIKTAN HEMEN SONRA HAMİLE KALINABİLİR Mİ?

Hormonlu spiral türü hem mekanik olarak gebeliği önler hem de yaydığı hormonal etkiyle rahim içinin gebeliğe daha elverişsiz hale gelmesini sağlar. Kullanım süresi 3 yıldır. Sadece mekanik açıdan etki gösteren bakırlı spirallerde ise bu kullanım süresi 10 yıla kadar çıkmaktadır. Spiraller takıldıktan hemen sonra işlevsel hale gelirler.

Spiral çıkarıldıktan sonra gebeliği önleyici etkisi ortadan kalkar ve rahim gebe kalmaya elverişli hale gelir. Spiral sadece takılı olduğu süre boyunca rahim içerisini gebeliğe elverişsiz hale getirmektedir. Spiralin asıl etki alanı spermler üzerinedir. Spermlerin etkisiz hale getirir. Sperm yumurtaya ulaşsa ve döllenme gerçekleşse bile embriyonun rahme yerleşmesini engeller. Spiral çıkarıldıktan sonraki ilk 6 ay boyunca hamile kalamamak normal bir durum kabul edilir ve tedavi gerektiren bir durum değildir. Bu 6 aylık süreden sonra hamile kalamıyorsanız doktorunuzla görüşerek durumunuz hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz.

İlgili aramalar: spiral çıkarıldıktan ne kadar zaman sonra hamile kalmak mümkün olur?

Spiral Güvenilir Midir?

SPİRAL GÜVENLİ Mİ?

Spiral güvenli mi sorusu hem spiralin insan sağlığı açısından güvenli olup olmadığını öğrenmek hem de spiralin hamile kalmayı önleyip önlemediğini sormak için sorulabilir. Bu sebeple de iki konu hakkında da bilgi vereceğiz.

Spiral küçük de olsa cerrahi bir işlemdir. Cerrahi işlemlerin her insan için etkileri aynı olmaz. Basit bir arı sokması bile bazı insanlar için nasıl ölümcül etki edebiliyorsa, cerrahi işlemlerin de bünyeden bünyeye farklılık göstermesi normaldir. Spiral en güvenilir doğum kontrolü yöntemlerinden biridir ve ülkemizde ki kadınlarda da kullanımı giderek artmaktadır. Dünyada da spiralin kullanımı çok önemli rakamlara ulaşmıştır. Özellikle 10 yıla kadar uzun süreli koruma sağlaması tercih sebeplerinin başında gelir. Spiral taktıran kadınlardan bazılarında sancı, kanama, kahverengi renkte akıntı, titreme, ateş gibi yan bazı etkiler görülmektedir. Bu etkiler ciddiye alınması gereken ciddi semptomlardır. Bu tür bir durumda derhal doktorunuza başvurmalısınız. Doktor, jinekolojik muayene sonrası spiralin durumunu kontrol eder. Semptomları ortadan kaldıracak müdahale yapabilir, tedavi verebilir ya da spirali çıkarmaya karar verebilir.

Spiral %100'e yakın bir koruma sağlar fakat araştırmalar sonucu 1 yıl boyunca spiral takılan 100 kadından 1 veya 3 tanesinin hamile kaldığı gözlenmiştir.

Spermleri etkisizleştirerek gebeliği önleyen spiral, diğer doğum kontrol yöntemlerinden bazılarında olduğu gibi yumurtlamayı engellemez. Spiral kullanan kadınlarda, sperm yumurtayı döllese bile, döllemeden meydana gelen embriyo rahim duvarına yerleşemez.

Rahminde şekil bozukluğu olan kadınlara ve öncesinde dış gebelik geçiren kadınlara spiral taktırmak önerilmez.

İlgili aramalar: spiral güvenli midir? spiral güvenilir mi? spiral taktırmak ne kadar güvenlidir?

Spiral Hamile Kalmayı Kesin Önler Mi?

SPİRAL TAKTIRMAK HAMİLE KALMAYI ENGELLER Mİ?

Spiral dünyada yaygın olarak kullanılan güvenilir doğum kontrol yöntemlerinden bir tanesidir. Yine de doğum kontrol yöntemlerinin hemen hepsinde olduğu spiral taktırmak da %100 koruma sağlamayabilir. Doğum kontrol yöntemlerinde başarı oranını hesaplamak için özel bir ölçek bulunur. Bu ölçeğe Pearl Endeksi denir. Pearl endeksinde 1 sene boyunca 100 kadına doğum kontrol yöntemlerinden bir tanesi uygulanır ve bunun başarı oranı hesaplanır. Pearl endeksine göre 1 sene boyunca spiral taktıran her 1-3 kadının hamile kaldığı görülmektedir. Başarı oranı %100'e yakındır fakat %100 değildir.

Spirallerin kullanım ömrü türüne göre değişmekle birlikte 3 ila 10 yıl arasında değişmektedir. Spirallerin kullanım süresi sonunda değiştirilmeleri gerekmektedir. İçeride kalması bir zarar vermese bile spiralin gebeliği önleyici etkisi olmayacağından hamile kalınabilir. Hormonlu spiralin kullanım ömrü 3 senedir. Bu süre sonunda değiştirilmeleri gerekmektedir.

İlgili aramalar: spiral taktırmak gebeliği kesin önler mi? spiral hamile kalmayı engeller mi? spiral %100 hamile kalmayı önler mi?

KARIŞIK





Şekil itibariyle farklılık kazanmış bir limon kardeşimiz







Koltuk, sandalye, masa her türlü ev eşyası çadır haline getirilir bayılana dek oynanır...




Minişkom arkadaşına yelek örüyor:)




Bıdığımın kreşte yaptığı bere atkı ve eldiven ip yapıştırma çalışması




İyi geceler...



27 Mayıs 2013 Pazartesi

Spiral Ne Zaman Taktırılır?

SPİRAL NE ZAMAN TAKTIRILIR?

Spiral taktırmak için en uygun zaman adet dönemidir. Adet döneminin tercih edilmesinin nedeni bu dönemde rahim ağzının daha açık olmasıdır. Rahim ağzı daha açık olduğundan spiral daha kolay takılır ve daha az rahatsızlık hissi verir. Düşüğün ve kürtajın hemen sonrasında da spiral takılabilir fakat doktorlar bunu pek tercih etmezler. Bunun nedeni kürtaj ve düşük gibi olayların sonrasında kanama vb. bazı komplikasyonlar görülmektedir. Bu olayların hemen sonrasında spiral takıldığında kanama ya da başka bir patoloji olursa bunun kaynağı spiral mi yoksa kürtaj mı olup olmadığının anlaşılması daha da zor olmaktadır.

Spiral Taktırmanın Zararı Var Mı?

SPİRAL TAKTIRMANIN ZARARI VAR MI?

Spiral taktırmak dış gebelik riskini biraz arttırır fakat spiral taktırmadan da dış gebelik riski vardır. Spiral taktırıp da dış gebelikle karşılaşanların çoğunluğu tesadüf olmakla birlikte yapılan araştırmalar az da olsa dış gebeliği arttırdığını göstermiştir. Spiral taktırdıktan sonra devamlı ya da ara sıra kanamalar görülüyorsa, kahverengi renkte akıntı geliyorsa ve ağrı görülüyorsa bu spiralde sorun olduğunun işaretidir. Spiralde sorun olduğunda öncelikle sorunu ortadan kaldırmaya yönelik tedavi uygulanır fakat bu genellikle pek sonuç vermez. Bu sebeple de spiral çıkarılarak hasta sorunlarından kurtulabilir.

Spiral taktırdıktan sonra ağrı duyuluyorsa, ateş, titreme, kanama gibi belirtiler gözleniyorsa bu spiralden kaynaklı bir enfeksiyon oluşumunun habercisi olabilir. Vücuda dışarıdan giren her cisim gibi spiral de enfeksiyon riski taşır. Özellikle spiralden sonra görülen kanamalar mutlaka ciddiye alınması gereken sağlık problemleridir. Böyle bir durumda doktorunuza derhal başvurup tedaviye başlamalı ve tedaviyle sonuç alamıyorsanız spirali çıkarttırmalısınız.

İlgili aramalar: spiralin zararı var mı? spiral taktırmak zararlı mıdır? spiral enfeksiyon yapar mı?

Diüretik Nedir?

DİÜRETİK NEDİR?

Böbrekler tarafından yapılarak vücuttan atılan idrar miktarını artıran maddelere diüretik denir. Bu maddelerden yapılan ilaçlara da diüretik ilaçlar diyoruz. Böylece vücuttaki fazla sıvıların boşaltılması mümkün olur. Bu ilaçlar kalp, böbrek veya karaciğer hastalıkları nedeniyle vücutta birikmiş olan fazladan sıvıların boşalmasını sağlar. Yine bu ilaçlar, hafif yüksek tansiyonun tedavisinde de işe yarar.

DİÜRETİKLERİN YAN ETKİLERİ

Deri döküntüleri, göz kararması, dermansızlık, uyuşma, el ve ayaklarda karıncalanma, aşırı potasyum kaybı gibi yan etkileri bulunur.

26 Mayıs 2013 Pazar

Bronkodilatör Nedir?

BRONKODİLATÖR NEDİR?

Bronşları genişleten (bronkodilatör) ilaçlar akciğerlere giden hava geçitleri olan bronşlardaki kas spazmına bağlı daralmayı ortadan kaldıran ilaçlardır. Bronşları genişleterek daha fazla oksijen almalarını sağlarlar. Astım gibi hastalıklarda soluk alıp vermeyi kolaylaştıran bu ilaçlar daha çok sprey şeklinde kullanılır ama tablet, şurup veya fitil şeklinde de bulunabilir. Acil durumlarda (örneğin şiddetli astım nöbetlerinde) bunların enjeksiyon yoluyla kullanılması ya da doğrudan mikrogranüller içeren kapsüllerin özel bir alet içerisinde kırılarak nefesle birlikte vücuda çekilerek alınması da mümkündür. Bronkodilatörlerin etkisi genellikle 3-12 saat devam eder. Nefes alıp vermede sıkıntı çeken kişiye dakikalar içerisinde büyük bir rahatlama verirler.

Bronkodilatörlerin Yan Etkileri

Kalp atım sayısında yükselme, çarpıntı, titreme, başağrısı, göz kararması.

Bronkodilatörler Çocuklarda Nasıl Kullanılır?

Çocuklardaki bronşlar genellikle, astım nedeniyle veya bronşit gibi solunum enfeksiyonları sonucu daralır. Astım tedavisinde kullanılan ilaçlar başlıca iki gruptur. Bunların ilki astım nöbetlerinin tedavisinde işe yarar; terbutalin ve teofilin gibi bu ilaçlar bronşları genişleterek etki eder ve düzenli olarak ağızdan ya da şırınga ile enjeksiyon yoluyla da kullanılabilir. İkinci grup, astım nöbetlerinin önlenmesi amacıyla kullanılır (sodyum kromoglikat gibi). Bunlar astım nöbetlerinin geçiştirilmesinde işe yaramaz. Kortikosteroidler, yukarıdaki ilaçlarla iyileşmeyen vakaların tedavisinde kullanılmak üzere saklanmalıdır. Üç yaşından büyük çocuklar, sprey şeklindeki ilaçları kullanmayı pek iyi bir şekilde öğrenebilirler. Bu ilaçlar yan etki olarak kalp atım sayısını yükseltirler. Titreme ve huzursuzluk yapabilirler.

Kalp üzerindeki olumsuz etki ihtimali nedeniyle verilen dozlar aşılmamalıdır. Astım nöbeti bu ilaçlara cevap vermediği takdirde acil önlemlere başvurulması gerekir.

Spiral Nedir?

SPİRAL NEDİR?

Spiral yani diğer bir deyişle rahim içi araç (RİA) doğum kontrolü yöntemlerinden bir tanesidir. Rahim içerisine yerleştirilen T şeklinde plastik bir alettir. 5-10 yıl kadar rahim içerisinde kalabilen spiral, uzun süreli bir doğum kontrol yöntemidir. Bu sürenin uzayıp kısalması spiralin çeşidine ve kalitesine göre değişiklik gösterir.

SPİRAL NASIL GEBELİĞİ ÖNLER?

Spiral takıldıktan sonra vücut yabancı olan bu cisme reaksiyon gösterir. Bölgede oluşturulan iltihabi reaksiyon sonucu bu bölgeye ulaşan spermler etkisiz hale geliyor ve yumurtanın döllenmesi engelleniyor. Sperm yumurtaya ulaşsa ve döllenme gerçekleşse bile yumurtanın rahim duvarına yapışmasına engel olur. Böylece gebelik engellenir.

SPİRAL NASIL TAKILIR?

Spiral taktırmak basit olsa da cerrahi bir operasyondur. Genelde uzmanlar spiral takarken lokal anestezi kullanırlar ya da anestezi kullanmazlar. Spiral takılırken genel anestezi pek kullanmazlar. Fakat hormonlu spiral gibi daha geniş spiral türleri kullanılırken ve bir de hiç doğum yapmamış birine takılacaksa genel anestezi kullanmayı tercih ederler.

Doktorlar spirali adet zamanlarında takmayı daha uygun bulurlar. Bunun nedeni adet döneminde rahim ağzının bir miktar açılmasıdır. Bu küçük açıklık spiralin takılmasını kolaylaştırır. Doğumdan ya da düşüklerden sonra spiral taktırmak isteyenler için doğumdan ve düşükten 6 hafta sonrası uygun görülmektedir.

SPİRAL TAKTIRMAK AĞRI VERİR Mİ?

Spiral takılırken ya da takıldıktan sonra hastalar ciddi bir rahatsızlık, acı duymazlar. Daha önce doğum yapmış kadınlarda spiral takılması daha kolay olur. Doğum yapmamış kadınlarda bir miktar ağrı duyulabilir fakat bu büyük bir ağrı değildir. Uzmanlar, doğum yapmamış olanlarda komplikasyon riskinin daha fazla olabileceği için doğum yapmış kadınların yaptırmasını daha uygun bulmaktadır.

Tükenmişlik Sendromu Nedir?

TÜKENMİŞLİK SENDROMU NEDİR?

Tükenmişlik sendromu, işe karşı bir isteksizlik, geri çekilme durumu olarak kendini gösterir. Ciddi bir psikolojik rahatsızlık olan depresyona benzeyen özellikleri bulunur. Bu sebeple de bazen depresyonla karıştırılmaktadır. Tükenmiş sendromunu depresyondan ayıran en belirgin özellik kişinin sadece çalışma hayatına karşı soğukluk ve kaygı duymasıdır. Bunun dışında depresyonda olduğu gibi kişinin kendine ilişkin duyduğu olumsuz düşünceler ve mutsuzluk hissiyatı yoktur. Tükenmişlik sendromuna kapılan kişinin kendisi bile depresyon geçirdiğini düşünebilir. Tükenmişlik sendromu her yaşta insanda görülebilir fakat daha çok iş hayatı olan insanlarda görülmektedir. Çalışan insanların yaklaşık olarak %80'ı tükenmişlik sendromu geçirme riski taşımaktadır. Özellikle ağır şartlarda çalışan ve iş yerinde psikolojik ve fiziksel baskılara maruz kalan kişilerde yakalanma şansı çok daha fazladır.

TÜKENMİŞLİK SENDROMUNUN TEDAVİSİ

Tükenmişlik sendromunun tedavisi vardır. İlaç tedavisi ve telkin yöntemleri ile kişi bu durumun üstesinden gelebilir.

Antipiretik Nedir?

Antipiretik Nedir? (Ateş Düşürücüler)

Yükselmiş olan vücut sıcaklığını düşüren ilaçlardır. En çok kulanılanlar aspirin ve parasetamoldür. Bunların her ikisi de aynı zamanda ağrı kesici etkiye sahiptir. Bu iki taraflı etki, söz konusu ilaçların soğuk algınlığı gibi hastalıklarda da işimize yaramasını sağlamaktadır. Ateşi olmayan yani normal vücut sıcaklığına sahip bir insan bu ilaçlardan kullandığında vücut ısısını daha da aşağıya çekme gibi bir durum söz konusu olmaz. Beynimizde vücut ısısını bir termostat gibi sabit bir sıcaklıkta tutmaya yarayan, vücut ısısının dengesini koruyan merkez vardır. Antipiretikler bu merkezi duyarsızlaştırlar ve vücudun ateş düşürmek için çalışmasını sağlarlar. Antipiretiklerin birçoğu vücuda bu şekilde eder fakat bazıları ateşin yükselmesine neden olan etkene yönelik kullanılırlar. Ateşin yükselmesine neden olan etken ortadan kalkınca ateş de normal düzeyine gelir.

Ateşin yükselmesi, bağışıklık sistemimizin bazı hastalıklar karşısında vücutta gösterdiği bir uyarıdır. Ateşi düşürmeye çalışmak alarm sistemini kapatmaktır. Bu yüzden de antipiretiklerin kullanımı günümüzde bile hala tartışılmaktadır.

İlgili aramalar: antipiretik nedir? antipiretik ne için kullanılır? antipiretik ne demek?

kolay kakaolu kek








Bence güzel kekin sırrı fırın kabı ve fırında saklı. Bir tarif üzerinde çeşitli denemeler ile de çeşitlendirilebilir. Maalesef eşim bu huyumdan çok şikayet eder bir yaptığımı kolay kolay bir daha yapmam hep bir değişiklik hep bir yenilik hevesiyle eklemeler yapar dururum. İşte bu kek de öğretmenler gününde kızışkomun kreşine öğretmenlerine yapıp yolladığım kakaolu kek.
Tarifim:
3 yumurta
1 bardak sıvı yağ
1 bardak şeker
1 bardak süt
1 yemek kaşığı kakao
2 bardak un
1 paket kabartma tozu




Şeker ve yumurtalar beyaz krema kıvamı alıncaya dek çırpılır. Sonra sıvılar en son un ve kabartma tozu eklenip karıştırılır, yağlanmış tepsiye dökülür. Ben fırının turbo kısmını kullanıyorum. Önce alt üst ısıtıcı ile ısıtıp keki fırına sürünce turbo alt üst ısıtıcı kısmına ayarlıyorum. 150 derecede ortalama 40 dakikada pişiyor. Kek fırındayken ilk 30 dakika kesinlikle fırının kapağını açmıyorum. 






En üste de hindistan cevizi ile süsleme... Afiyet olsun 

MENEKŞE, MENEKŞE KÖKÜ, MENENGİÇ, MERCAN KÖKÜ FAYDALARI NELERDİR, NEYE YARAR, HANGİ HASTALIKLARA İYİ GELİR

menekşe faydaları:

  1. terletir
  2. balgam söktürür
  3. göğüs yumuşatır
  4. yaprakları, terletir, idrar söktürür
  5. kökü ile yapılan çayı kusturur.
mercan köşk faydaları
yağı;
  1. yatıştırıcı 
  2. spazm çözücü
  3. iştahı keser
  4. hazımsızlık yapar
menengiç faydaları 
  1. balgam ve idrar söktürür
daha bir çok yararlı meyve, sebze, bitki sitemizde...

25 Mayıs 2013 Cumartesi

Arthur


Arthur çok sevdiğim bir çizgi film... 

Çok komik kızımla oturup izliyorum. Hatta bazı espriler oluyor dönüp bizimkine bakıyorum anlamamış o saf masum bakışı tepkisiz bakışı çok hoşuma gidiyor:)
Bu sesli kitaplar nedense görsel ve işitsel zenginlik içerse de anlatım bakımından pek bir yetersiz bence. Normalde çok da almamaya çalışıyorum bu yüzden ama bu kitapta "çok televizyon izleme, çevrene bak boşa geçiyor zaman" şeklinde mesajlar olunca aldım gitti...














Antienflamatuvar İlaçlar

Antienflamatuvar İlaç Nedir?

İltihabı azaltmakta kullanılan ilaçlardır. İltihap enfeksiyonlarda ve romatoid artrit, damla (gut) hastalığı gibi çeşitli rahatsızlıklarda görülür ve bir bölgede kızarıklık, sıcaklık, şişlik, ağrı ve buraya gelen kan miktarının artması şeklinde ortaya çıkar. Antienflamatuvar olarak kullanılan başlıca üç grup ilaç vardır: Aspirin gibi ağrı kesiciler; artrit ve kas hastalıkları tedavisinde kullanılan indometasin gibi steroid yapıda olmayan antlenflamatuvar ilaçlar ve kortikosteroidler. Bu son grup derideki veya gözdeki iltihaplarda krem veya göz damlası şeklinde kullanılabilir fakat bazı istisnalar dışında kronik romatizmal hastalık tedavisinde sık başvurulan ilaçlar değildir.

Yan Etkiler

Deri döküntüleri, midede tahriş ve bazen kanama, işitme bozuklukları ve hırıltılı solunum.

Çocuklarda Kullanılacak Dozlar

Çocuklarda daha çok kortikosteroidler ve steroid yapıda olmayan antienflamatuvar ilaçlar kullanılır. Aspirin, (ancak bu ilaç, çocuklarda dikkatli bir şekilde kullanılmaktadır)İbuprofen ve Mefenamik asit; en sık kullanılan ve steroid yapıda olmayan antienflamatuvar ilaçlardandır. Bu ilaçlar geçici kabızlık yapabilir ve çok zaman da fazla şiddetli olmayan sindirim bozukluklarına yol açabilir.

Antihipertansif İlaç Nedir?

ANTİHİPERTANSİF İLAÇLAR

Kan basıncını yani tansiyonu düşüren ilaçlardır. Beta blokerler, idrar söktürücü ilaçlar, enzim intihibitörleri veya reseptör blokerleri (kan basıncını kontrol eden hormonların etkilerini değiştirirler) ve kalsiyum kanal blokerleri (kalbin ve atardamarların hücre-içi kimyasını değiştiren ilaçlardır); en fazla kullanılan tansiyon düşürü ilaçlardır.

Antihipertansif İlaçların Yan Etkileri

Göz kararması, deri döküntüleri, iktidarsızlık, geceleri kabus görme ve uyku hali.

24 Mayıs 2013 Cuma

Kusmayı Önleyen İlaçlar (Antiemetikler)

Kusma durduran ilaçlar (Anti-emetikler)
Bulantıyı ve kusmaları durdurmak için kullanılan ilaçlardır. Bunların birçoğu, aynı zamanda baş dönmesini de engeller. Bu grupta bazı belirli Antihistaminik ilaçlar (özellikle araç tutmasının ve kulak hastalıklarının neden olduğu bulantılarda), Antispazmodik ilaçlar ve bazı belirli trankilizanlar yer alır. Bu ilaçlar asıl sorunu çoğu zaman maskelediğinden kusma nedeninin bilinmediği hastalarda ya da kusmaların çok uzun süre devam etmeyeceği bilinen gastroenterit gibi hastalarda genellikle kullanılmazlar. Bu ilaçlar gebelerde, kusmaların çok şiddetli olması durumunda kullanılmaktadır.

İshal Durdurucu İlaçlar

İshal Durdurucu İlaçlar

İshali kontrol ve tedavi etmek için kullanılan ilaçlardır. Bunlar bağırsaktaki fazla suyu ve zehirli maddeleri emen ilaçlar (kaolin, bizmut bileşikleri, kalsiyum karbonat içerenler) ve bağırsak kasılmalarını azaltarak tuvalete daha seyrek gidilmesini sağlayanlar (kodein, morfin gibi) olmak üzere iki çeşittirler.

Olası yan etkiler: Kabızlık

Bu ilaçlar ishali durdurmakla birlikte buna yol açan nedeni tedavi etmezler ve toksinlere ya da enfeksiyonlara bağlı ishallerin daha uzun süre devam etmesine yol açabilirler. Bu nedenle de doktora danışılmaksızın bir günden daha uzun süre kullanılmaları sakıncalıdır. İshal tedavisi sırasında bol miktarda sıvı içilmesi şarttır.

Ayaktaki Organ Haritası




Ayak tabanında hangi organının hangi kısmına bağlı olduğunu gösteren tablo aşağıdadır resmi büyülterek bakabilirsiniz.

Ayak tabanında bedendeki organlara bağlı tüm sinirlerin burada sonlandığı gerçekten doğrudur.
Bu noktalara her baskı yaptığımızda organlarımız harekete geçer ve düzgün çalışır.
Herhangi bir organınızda sorununuz varsa o organınızı gösteren bölgeye masaj yada basınç uygularsanız o organı harekete geçirip iyileştirebilirsiniz..
Yinede en iyi çözüm yürümeye ve koşmaya devam etmektir....

RESİM TAMAMLA'MA'MA




İşte hedef...









İşte sonuç...
Aşkımın köpeciğe çizdiği bacaklara bakın ya çok güldüm....

MAYASIL OTU, MAYDANOZ VE MELEK OTU FAYDALARI, HANGİ HASTALIKLARA İYİ GELİR, NEYE YARARLIDIR

mayasıl otu faydaları
  1. kaynatılarak, içildiği zaman egzema'ya, ishale, sarılığa, sıtmaya iyi gelir
  2. kanı temizler
  3. kanayan yeri durdurur
maydanoz faydaları
  1. meyvesinden, idrar söktürücü, midevi, tansiyonu yükseltmesinde kullanılır
  2. kökü, haşlanmış olarak kullanılırsa, iştah açıcı, idrar söktürücüdür
  3. yaprakları, A, C, K vitaminleri vardır
  4. 5 kök maydanoz iştah açmaya yeter
melek otu faydaları

kökü ve yapraklarından yapılan bulamaç;
  1. midevi, 
  2. iştah açıcıdır
  3. idrar söktürür
  4. sinirleri güçlendirir
  5. astım nöbetini geçirici etkisi vardır
  6. spazm çözücüdür.
daha bir çok yararlı meyve, sebze, bitki sitemizde...

LABELYA, MANDALİNA VE MARUL FAYDALARI, HANGİ HASTALIKLARA İYİ GELİR, NEYE YARAR

labelya faydaları

  1. solunum yolu hastalıklarını iyileştirir
  2. balgam söktürür
mandalina faydaları
  1. vitamin açısından çok zengindir
  2. soyulduktan sonraki üzerindeki beyaz parçalarla beraber yenilmeli. o bölüm mideye çok yararlıdır
  3. birçok derde deva olan mandalina, C vitamini açısından da zengindir
  4. grip vs. gibi rahatsızlıkları engeller
  5. bağışıklık sistemini güçlendirir
marul faydaları
  1. kemik erimesini engeller
  2. sütten bile daha fazla kalsiyum içerir
  3. menopoza girmiş kadınlarda süt ürünleri gibi çokça tüketmeleri gereken bir sebzedir.
daha bir çok yararlı meyve, sebze, bitki sitemizde...

LAHANA, LAVANTA, LİMON FAYDALARI NELERDİR, HANGİ HASTALIKLARA İYİ GELİR, NEYE YARAR

lahana faydaları:
  1. şeker hastalığına iyi gelir
  2. A, B1, B2, C vitaminleri içerir
lavanta faydaları
  1. kaynatılan şurubu, mideyi rahatlatır
limon faydaları
  1. C vitamini bolca bulunur, birçok derde devadır
  2. tansiyon düşürür
daha bir çok yararlı meyve, sebze, bitki sitemizde...


23 Mayıs 2013 Perşembe

Antikonvülsif (Antikonvülzan) İlaç Nedir?

ANTİKONVÜLZİF İLAÇLAR

Antikonvülsif ilaçlar Sara nöbetlerinin önlenmesinde veya tedavisinde kullanılan ilaçlardır. Bunlar genellikle, günde en az iki defa kullanılır. Yan etki olasılığını azaltmak için en uygun dozun, her hasta için ayrı ayrı hesaplanması gerekir. Kandaki ilaç düzeylerini izlemek amacıyla çok zaman kan veya tükürük testleri kullanılır. Bu ilaçlar genelikle uzun süre ve kişideki nöbetler 2-4 yıl süreyle hiç tekrar etmeyinceye kadar kullanılmaktadır.

Çocuklarda kullanılan dozlar

Grand mal tipi sara nöbetleri olan çocuklarda en çok kullanılan ilaçlar Fenitoin, Sodyum valproat ve Karbamazepindir. Bunlar dalgınlık, mide-bağırsak bozuklukları, deri döküntüsü, kıllarda çoğalma, diş etlerinde kalınlaşma, lenf bezlerinde büyüme, kan anomalileri ve karaciğer hasarı gibi yan etkiler yapabilir. Fenobarbital, davranış bozukluklarına neden olabilmesi yüzünden çocuklarda daha seyrek kullanılmaktadır. Petit mal tipi sara nöbetler (çocuk gözlerini yukarı diker ve işitmez, görmez bir duruma girer) sodyum valproat veya etosuksimid ile tedavi edilebilir.

ANTİKONVÜLZANLARI KULLANIRKEN DİKKAT

Antihistaminik ilaçlar ve alkol, sara ilaçlarının yan etki meydana getirme olasılığını artırır ve yan etkilerin daha ağır şekilde ortaya çıkmasına neden olur. Kullanılması dikkat isteyen bir cihazın ya da aracın başına geçmeden önce doktora danışın.

Antikoagülan Nedir?

ANTİKOAGÜLAN

Kanın pıhtılaşmasını önleyen ya da diğer deyişle kanı sulandıran ilaçlardır. Heparin, Kumarin, Sodyum, Potasyum Sitrat, Dikumârol, EDTA, Varfarin, Ürokinaz, Siklokumarol, Plazmin, Streptokinaz, ve Sreptodornaz antikoagülan etkili ilaçlardır. Kanın pıhtılaşma oranı yüksek seviyelere gelirse damarları tıkayabilir. Hayati önemi olan bir organa giden damarların tıkanması hayati tehlike arz eder. Oluşmuş kan pıhtıları antikoagülanlar tarafından çözülemez. Bunu trombolitik ilaçlar kullanarak yaparız. Olası yan etkilerini sayacak olursak; burun veya diş eti kanamalarının veya deri altındaki morlukların (çürükler) meydana gelmesi kolaylaşır. İdrarda veya dışkıda kan görülebilir.

ANTİKOAGÜLAN İLAÇLARI KULLANIRKEN DİKKAT!

Antikoagülanlar, aspirin dahil diğer İlaçlarla reaksiyona girebilir. Bu ilaçları kullananan kişiler başka bir ilaç almadan önce doktora mutlaka danışmalıdır. Böylece antikoagülanın etkisinde değişiklik olmaz. Devamlı antikoagülan kullanıyorsanız, bunu belirten bir kartı veya madalyonu taşımanız uygundur.

İlgili aramalar: antikoagülan nedir? antikoagülanlar ne işe yararlar? antükoagülan ilaçlar ne için kullanılır?

renkli mini kek









kakolu tatlıların üzerinde renkli şekerler hep daha hoş görülüyor bence o nedenle kekimizi kakaolu yaptık.


Tarifimiz:
1 bardak şeker
3 yumurta
1 bardak sıvı yağ
2 bardak un
1 bardak süt
1 kabartma tozu
1 yemek kaşığı kakao
Yapılışı önce yumurta ve şeker güzelce kabarana kadar çırpılır. Sonra diğer malzemeler eklenir. Önceden ısıtılmış fırında mümkünse turbo fan ayarında 150 derecede 40 dakikada pişirilir.




Afiyetle yenir...

Geçen gün kızım çorabını ters giymiş; annemde "kızım çorabını ters giymişsin" demiş. Bizimki nasıl terliği ters giymişsin deyince terliklerin yerini değiştiriyorsak o da çoraplarını aynı şekilde çıkarmış ve yerlerini değiştirmiş:))))))

kokulu papatya, kuşburnu, kuşkonmaz, kuzu kulağı faydaları nelerdir, hangi hastalıklara iyi gelir, neye yararlıdır

kokulu papatya faydaları
  1. çay gibi içilir
  2. dinlendiricidir
  3. sinirleri yatıştırır
  4. sindirimi kolaylaştırır
kuşburnu faydaları
  1. C vitaminini en çok bulunduran meyvedir
  2. kabızlığı engeller
  3. idrar söktürür
kuşkonmaz faydaları
  1. iştah açar
  2. A, C vitaminleri içerir
  3. idrar söktürür
  4. ödem dağıtır
kuzu kulağı faydaları
  1. idrar söktürür
  2. kökleri müshil görevi görür


daha bir çok yararlı meyve, sebze, bitki sitemizde...

kişniş, kivi, kocayemiş, kokarağacı faydaları nelere iyi gelir, hangi hastalıklara yararlıdır

kişniş faydaları:
  1. iştah açıcı
  2. yatıştırıcı
  3. bağırsak gazlarını gidericidir
kivi faydaları:
  1. c vitamini bolca içermektedir.
  2. tansiyon ve kolestrolü düşürür
  3. antioksidandır
  4. birçok kanser tedavisinde yardımcı olmaktadır.
  5. kabızlığı önler
  6. A,C,E vitaminlerinin bol bulunmasıyla beraber, demir, magnezyum, kalsiyum gibi minerallerin de bol bulunduğu bir meyvedir.
koca yemiş faydaları
  1. sindirimi kolaylaştırır
  2. c vitaminice zengindir
kokar ağaç faydaları
  1. ishal ve dizanteriye iyi gelir
  2. c vitamini bulunur
daha bir çok yararlı meyve, sebze, bitki sitemizde...

22 Mayıs 2013 Çarşamba

Antibiyotik Nedir?

ANTİBİYOTİK

Çoğu zaman küf, mantar, bakteri gibi canlı organizmalardan elde edilen ve vücuttaki bakterileri öldürmek ya da bunların çoğalmasını önlemek amacıyla kullanılan ilaçlardır. Günümüzdeki antibiyotiklerin bazıları, doğal olanların sentetik yolla elde edilen değişik şekilleridir. Herhangi bir çeşit antibiyotik bazı belirli bakteriler karşısında etkiliyse de, yeni bulunan bazı antibiyotikler çok sayıda bakteri enfeksiyonu karşısında başarı sağlayabilmektedir. Bazen bir bakteri bir antibiyotik karşısında direnç kazanabilir; böyle bir bakteriye etki edecek antibiyotikler laboratuvar testleriyle belirlenir. Virüslere karşı etkili hiçbir antibiyotik yoktur. Bu sebeple grip gibi virüs hastalıklarında antibiyotik kullanmak yararsız olacaktır.

ANTİBİYOTİKLERİN YAN ETKİLERİ

Antibiyotiklerin olası yan etkileri; Bulantı, kusma ve ishal. Bazı kimseler bazı belirli antibiyotiklere karşı alerjik olabilir ve bunları kullandıklarında deri döküntüleri, ateş yükselmesi, eklem ağrıları, şişlikler ve hırıltılı solunum gibi belirtiler ortaya çıkabilir. Çok sayıda bakteri üzerinde etkili antibiyotiklerin kullanılmasından sonra pamukçuk gibisinden mantar hastalıklarıyla karşılaşmak mümkündür.

Ampisilin, amoksisilin, eritromisin ve penisilin; çocuklarda en sık kullanılan antibiyotiklerdir. Antibiyotik reçete edildiğinde, bunun tam bir kür boyunca —yani doktorun söylediği süre kadar— kullanılması gerekir. Tedaviye daha erken son verilmesi hastalığın tekrarlamasına ve antibiyotiğe dirençli bakterilerin gelişmesine neden olabilir. Antibiyotikler yan etki yapabilir ve bazı çocuklar penisilinle buna benzeyen antibiyotiklere karşı özellikle duyarlıdır. Bu yan etkiler deri döküntüsü, bulantı, kusma, ishal ve hırıltılı solunum şeklinde olabilir. Bu gibi reaksiyonlar karşısında doktora danışmanız gerekir.

Antibiyotikler her zaman, doktorun söylediği süre boyunca kullanılmalıdır. Aksi takdirde belirtiler ortadan kalkmış bile olsa hastalık, tedavisi daha zor olacak şeklide tekrarlayabilir (bunun nedeni antibiyotiğe dirençli bakterilerin gelişmesidir).

İlgili aramalar: antibiyotik nedir? antibiyotik ilaçlar nasıl elde edilir? antibiyotik ilaçların yan etkileri nelerdir? çocuklarda antibiyotik kullanımı nasıl olmalıdır?

Winnie hikayeli boyama ve disney prenses kitabımız






Hikayeli bir boyama kitabı ilginç gelmişti en başta.


Bizimki pek aldırmadı boyamadan çok hikaye kısmına takıldı. Boyama yapmayı çok sevmiyor.


Bu kitabın üç farkılı şekli vardı. Üçünü de almıştım. Meğer başlığı farklı içeriği aynıymış. Sayfaların yerlerini değiştirip koymuşlar.




Winne yi seviyoruz. 


Prenses prenses diye tutturduğu bir gün aldık bu kitabı. Beklentim düşüktü sevmez çabuk sıkılır diye düşünüyordum. Umduğum gibi olmadı, defalarca oynadı, okuttu, sevdi, okşadı...


Resimlerden bir hikaye uydurup okudum tabi, işin içinde doğum günü partisi, hediye ve prenses olunca favori kitabımız oldu bir anda...


Her sayfada bir sayıyı anlatıyor, ufak oyunlar var, çıkartmalar var













Minik prensesler için güzel bir kitap tavsiye ederiz...